Atlarla Koçluk Blog

Atlarla Koçluk Blog

Atlar gibi Olmak

Etiketler:, , , , , , blog, Genel, News, timeline No comments
featured image

Atlar, biz insanları iyileştirir, daha yüksek bilinç seviyelerine ulaşmamıza yardımcı olurlar. Dünyayla, diğer insanlarla, doğayla, içimizdeki özgün benliklerimizle nasıl doğru iletişim kuracağımızı öğretirler. Varolmanın daha üstün, daha farkında, daha huzurlu ve evrenle daha uyumlu halini yaşar ve bizlere de bu yönde model olurlar.

Ve atlar tüm bunları sadece oldukları gibi olarak başarırlar. Ve bizim de tüm bunlara ulaşmak için “atlar gibi” olmamız gerekir.

“Atlar gibi” olmak ne demektir? Atlar sürü hayvanlarıdır. Bir sürünün içinde ve bir sürüyle yaşamak, o sürüdeki diğerleri ile sürekli anlamı ve şekli değişen, tazelenen bir ilişki içinde olmayı içerir. Öncelikle kendini tanımak; kim olduğunu, yetilerinin üstünlüklerini ve sınırlarını, kendi duruşunu, yerini ve diğerlerinin seni nasıl değerlendirdiğini bilmek gerekir. Ardından başkalarını tanımak, onlardaki özellikleri ayırt edebilmek, onların yerlerini, grup içindeki konumlarını ve sınırlarını bilebilmek gerekir. Bir sürü ile ortak yaşam sürebilmek beraberinde, paylaşmayı, empati duyabilmeyi, bütünün parçası olarak bir yerlere varabilmeyi gerektirir.

Atlar aynı zamanda av hayvanlarıdır. Avcı değillerdir, yiyecek elde edebilmek için kafalarında stratejiler oluşturup, planlar yapmak ve bir sonraki adımlarının ne olacağına karar vermek için düşünmek zorunda değillerdir. Av olmamak için sürekli anın içinde olmak ve tüm duyularından gelen verileri değerlendiriyor olmak zorundadırlar. Kafalarının içinde, gelecekte veya geçmişte olmak gibi bir lüksleri yoktur, farkındalıkları her daim o an etrafta neler olup bittiğine odaklanmış olmalıdır, hayatta kalmaları buna bağlıdır. Bu en yüksek farkındalık halinde sadece beş duyuyu değil, altıncısını da aktif halde tutarlar, çevrelerinde olup bitenlere dair pek çok bilgiyi enerji boyutunda algılarlar. Algıladıkları bilgileri, bizler gibi, bir takım önyargılar, sınıflandırmalar, etiketlemeler, direnişler süzgeçinden geçirmeden işlerler. “Olan” ı değiştirmeye, kontrol etmeye çalışmazlar ve reddetmezler. Bir başka reddetmedikleri şey ise duygularıdır. Duygularını da geçerli bir bilgi kaynağı olarak kabul eder ve bizim gibi bastırmaya, yok saymaya veya üstünü sahte birtakım başka duygulanımlarla örtmeye çalışmazlar.

Bir atla serbest olabileceğiniz bir ortamda iletişime geçtiğinizde, en derinlerinize bile saklamış olsanız gerçek duygularınızı hisseder, buna göre davranır ve dolayısıyla sizi de bu duygulardan haberdar eder. Bir atla iletişime geçtiğinizde, sizinle bir sürü oluşturduğunu düşünür ve hemen sizin ve kendisinin bu sürüdeki konumunu belirlemek ister, sizi kendi duruşunuzdan ve sınırlarınızdan haberdar eder. Bir atla serbest olabileceğiniz bir ortamda iletişime geçtiğinizde, aynı zamanda birbirinizin enerji alanına da girmiş olursunuz, duyularınızı iyice dinleyebilirseniz eğer sizi görüp duyamadığınız dünyalardan haberdar eder. Ve bir atla gerçekten o anda orada olmadığınız sürece zaten iletişime geçemezsiniz, yüksek farkındalığa ulaşmanın yolu ise anda olmaktan geçer.

About Sevgi D.S.

Related Posts

Add your comment